Uncategorized

Özgürlük

Gerçek anlamda özgürlük nedir, yaşadığımız dönemde? İnsan özgürlüğü kuşkusuz ekonomik koşullarla belirlenmiştir, paranın uzağı yakın eden kolaylaştırıcı gücü karşısında özgürlük erişilmez değil.
Tersi de geçerli: Parasızlık yakını, erişilebilir olanı uzak kılmaktadır. Camekanlar dolusu tatlılar, asılı etler, raf raf sucuklar, ballar, kaşarlar… Var elbet. Uzanabiliyor musun?
Onun orada var olması neye yarar sen var olamadıkça?
Alım gücümüz su içinde. Emeğimiz değersiz, şurdan yarım kilo kıyma alsan, attığın taş vurduğun kuşa değmiyor.
Beri taraftan, her şeyin en ucuz unu almayı kanıksamış olmak da, sosyal bir güdü halini alıyor. Koşullanıyoruz, herhangi bir şeyin iki adım ötede daha ucuzuna rastladığımızda, suçluluk ve pişmanlığı kapılıyoruz.
İlişkilerde de böyle. Şöyle değil de böyle davransaydım, konuşsaydım, davransaydım pişmanlığı… İçimize işlemiş ucuza mal etme güdüsünün bir yansıması. Pahalıya patlamasından tedirgin oluyoruz.
Fakirleşiyoruz, ertelemek, geciktirmek, sonra ödemek zorunda kalıyoruz, zamanında ödeyemiyor, hastaneye yetiştiremiyor, sözümüzü tutamıyor ya da söz veremiyoruz.
Nasıl özgür olacağız? Tüketerek mi? Bu fukaralık ortasında başını suyun üzerinde tutmaya çalışıp gösterişli hallere mi bürüneceğiz?
Özgürlük, özgürce düşünmek, bize neye malolacak? Çay bir liraysa dostluk var, ahbabını yoldan çevirip ısmarlama ne ala! Çay üç liraysa sırtını dönmek zorundasın…
Görüşelim, dendiğinde çaresizce yüzünü buruşturmak, bir bahane üretim savsamak…
Budur hali pürmelalimiz…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir