Köşe Yazısı

İYİ BAYRAMLAR

“İyi bayramlar” bayram günü en çok söylenen
ve duyulan söz dizisi. Bayram günleri herkeste az –çok,
iyi-kötü bir neşe, bir coşku, en azından bir hareket
görülür. Toplum olarak ortak kutlanan
değerlerimizden olması, diğer günlerden farklı kılar
bayram günlerini.

“Ah o eski bayramlar” çocukluğumuzda ve ilk
gençlik yıllarımızda büyüklerimizden duyduğumuz ve
gülüp geçtiğimiz sözler. Şimdi ise biz de hüzünle ve
özlemle anıyoruz “ ah o eski bayramlar”ı. Bayram
öncesi bayram hazırlığı, bayram zamanı ve bayram
sonrası yorgunluğu. Komşularla açılan baklavalar,
sarılan yaprak sarmaları, yapılan yemekler. Bayram
sabahına kadar bitmeyen hazırlıklar. Sonra beklenen
misafirler, çocuklar, torunlar, dostlar. Ziyarete
gelenlere gösterilen sevinçler, gelemeyenlere
duyulan özlemler. Böylelikle bayram biter. Birden
yorulduğunu anlarsın. Seneye kısmet dersin ve
gündelik yaşamın kaldığı yerden devam eder.

Yaş ilerledikçe bayramlara yüklediğimiz
anlamlar değişiyor belki de. Benim aklıma önce
rahmetli annem gelir. Ölümünden sonra daha çok
anladığım, daha çok tanıdığım annem. Hayattayken
hiç gitmeyecek zannettiğim annem. Neden şimdi
daha çok anlıyorum annemi? Özlediğim için mi, yoksa
düşünmeye fırsatım olduğu için mi? Bilmiyorum.
Şöyle durup geçmişe bir bakıyorum da ne çok işim, ne
az zamanım varmış. Kafamda sürekli yapılacakların
listesi. Birçoğu da önemsiz aslında. Arada bir durmak
lazımmış. Küçük bir es. İçinde bulunduğum hale, bir
de geçmişe bakmak lazımmış. Ne geldi, ne gitti,
elimde ne kaldı diye? Hayattan beklentilerim ne, ne
kadarını yapabilirim, nerden devam etmeliyim diye?
Bir de sevdiklerimizin yüzüne, tabi ki kendi yüzümüze
de. Kendimizi ve sevdiklerimizi anlarsak, anlaşılırsak;
hayattaki hedeflerimize ulaşsak da, ulaşamasak da, bu
yolculuk huzurlu geçer gibi geliyor bana. Zaten
yaşamımızın büyük bölümü yolculukta geçmiyor mu?

Bayramlarda en çok çocuklar mutludur.
Bayramlıklar, harçlıklar, büyük ziyaretleri. Her çocukta
az çok harçlık vardır. Harçlık veren birileri mutlaka
bulunur. Toplanıp kazandıkları(!) paraları sayarlar. Bir
çoğu harçlığı ne yapacağını düşünmeden. Bazıları
kazandığı(!) paranın yerini hazırlamış, satın alacağı
şeyin hesabını yapmıştır bile.

Salihli’de bayram akşamlarını severim ben.
Kafeteryalar, çay bahçeleri her taraf tıklım tıklım dolu
olur. Üniversiteye gidenler, evlenip gidenler, çalışma
hayatına atılıp gidenler, bayramda toplanırlar
memleketlerinde. Eş, dost ziyaretlerinden sonra,
arkadaşlarıyla buluşup doldururlar şehri. Ne çok
anlatılacak şey, konuşulacak konu vardır. Kahkahalar
çınlatır ortalığı. Bütün yıl boyunca görülmeyen
arkadaşlar görülür, haber alınamayanlardan haber
alınır.

Bayramların da anlamı birlikte olmak değil
midir? Yılda birkaç gün kendimize ve sevdiklerimize
vakit ayırmak. Birbirimizi aramak, sormak, görmek,
konuşmak, hal yarenliği etmek. Çocukları
sevindirmek, büyüklerimizle özlem gidermek. Mutlu
olmak, mutlu olurken çevremizdekileri de mutlu
etmek. Ne zaman ne kayıplar yaşayacağımızın belli
olmadığı şu dünyada; bayramlar ne güzeldirler.

Kısacık “iyi bayramlar” söz dizisi içinde ne çok
anlam biriktiriyor değil mi? Herkese sağlıklı, mutlu ve
huzurlu bayramlar diliyorum.
Daha nice iyi bayramlara…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir